Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan Haziran 2024 dönemine ilişkin dış ticaret verileri beklenmedik bir tablo çizdi. Haziranda dış ticaret açığı önemli ölçüde büyürken, hem ihracat hem de ithalat düşüş gösterdi.
Haziran ayı için dış ticaret açığı, geçen yılın aynı dönemine göre %21,4 artışla 6,4 milyar dolara yükseldi. Bu artış, beklenenden yüksek bir oranda gerçekleşti ve Türk ekonomisi için endişe verici bir işaret olarak yorumlandı.
İhracat, haziranda geçen yılın aynı dönemine göre %10,6 oranında azalarak 18,57 milyar dolara geriledi. Bu düşüş, küresel ekonomik belirsizlikler ve Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki rekabetin artmasıyla açıklandı. Benzer şekilde, ithalat da %4,1 oranında azalarak 25,4 milyar dolara düştü. Yüksek enflasyon ve ekonomik yavaşlama, ithal talebindeki azalmanın temel nedenleri arasında gösterildi.
Haziran ayı için ihracatın ithalatı karşılama oranı 5,4 puan azalarak %74,3 seviyesine geriledi. Bu düşüş, Türk ekonomisinin dış ticaret dengesizliğinin devam ettiğini gösteriyor.
Yılın ilk altı aylık dönemine bakıldığında, dış ticaret açığı %29,5 azalarak 43,24 milyar dolara geriledi. Bu düşüş, geçen yılki yüksek baz etkisine ve küresel ekonomik yavaşlamaya bağlandı.
2024 yılı ocak-haziran döneminde ihracat %2,0 oranında artışla 125 milyar 446 milyon dolara yükseldi. Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabetin artmasına rağmen, Türkiye’nin bazı sektörlerdeki ihracat performansı olumlu yönde gerçekleşti. Öte yandan, ithalat %8,5 oranında azalarak 168 milyar 686 milyon dolara düştü. Yüksek enflasyon ve ekonomik yavaşlama, ithal talebindeki azalmaya neden olarak bu düşüşe katkıda bulundu.
Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan Haziran 2024 dönemine ilişkin dış ticaret verileri, Türk ekonomisinin hem fırsatlar hem de zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Dış ticaret açığındaki artış, büyümeyi finanse etme ve ekonomik istikrarı sağlama konusundaki çabaları zorlaştırabilir. Bununla birlikte, ihracatın bazı sektörlerde artması ve ithalatın düşmesi, olumlu sinyaller olarak değerlendirilebilir ve gelecekteki ekonomik büyüme potansiyeline işaret edebilir.