Gazze’deki sağlık sistemi çöküşün eşiğinde. Sahra hastanelerinin koordinatörü Mervan el-Hems, “Gazze Şeridi’ndeki sağlık durumu korkunç ve savaşın başlangıcından bu yana İsrail’in hastaneleri hedef almasıyla daha da kötüleşiyor” diyor.
Han Yunus’taki Nasır Hastanesi hasta ve yaralılarla dolup taşıyor. İsrail ordusunun hastaneyi ve çevresini bombalaması sonucu kanalizasyon sistemi çökmüş durumda. “Artık daha fazla hasta ve yaralı kabul edecek yatağımız yok. Tıbbi malzemeler tükeniyor ve bazı hastalar ilaç eksikliğinden ölüyor” diye ekliyor Hems.
Yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kamplarda hepatit ve diğer bulaşıcı hastalıklar hızla yayılıyor. Kanalizasyon sularının birikmesi sonucu hastane ve kampların çevresinde böcekler çoğalıyor.
Hems, “Çadırlara ve kamplara gelen su içilemez durumda. Kıtlık Gazze Şeridi’nin kuzeyini kasıp kavuruyor ve çocuklarda yetersiz beslenmeyle mücadele ediyoruz” diye uyarıyor.
Gazze hükümetinden yapılan açıklamada, İsrail ve ABD’nin Filistin halkına insani yardımların ulaşmasını engellediği belirtiliyor. Açıklamada, Gazze’de 3.500 çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğu vurgulanıyor.
ABD ve İsrail’in, Gazze’de 2,4 milyon sivilin açlığa mahkum edilmesinde kararlı olduğu belirtilen açıklamada, hasta ve çocuklara uygulanan aç bırakma politikasının bir “insanlık suçu” olduğu ifade ediliyor. Açlık suçunun durdurulması için acil uluslararası müdahale talep ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze’nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirmişti. 7 Mayıs’tan bu yana kapalı tutulan Refah Sınır Kapısı, Gazze’nin dış dünyaya açılan tek kapısı. Kapının kapalı olması, gıda sıkıntısı çeken Gazze’ye insani yardım girişlerini önemli ölçüde engelliyor.
Gazze’deki sağlık sisteminin çöküşü, yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı kamplardaki kötü koşullar ve açlık krizi, insanlık için bir trajedi. Uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve Gazze halkına insani yardım ulaştırmak için acil önlem alması gerekiyor.