Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Yönetim Kurulu, geçtiğimiz hafta İran’a yönelik bir karar tasarısını kabul etti. Kararda İran’ın IAEA ile iş birliğini artırması ve IAEA’nın denetleme faaliyetleri için gönderdiği müfettişlerin çalışmalarına izin vermesi çağrısı yapıldı.
IAEA’nın 35 ülkeden oluşan Yönetim Kurulu’nun kararına tepki gösteren İran, 18 ay önce alınan benzer bir karara uranyum zenginleştirme programını büyük ölçüde artırarak ve ikinci bir tesiste zenginleştirmeyi yüzde 60 saflığa yükselterek yanıt vermişti.
Konuya yakın beş diplomat, İran’ın bu kez iki yer altı zenginleştirme tesisine daha fazla santrifüj kümesi yerleştirerek uranyum zenginleştirme kapasitesini artırmayı planladığını belirtti. Santrifüjler, uranyum zenginleştirme sürecinde kullanılan makinelerdir.
Uzmanlar, İran’ın uranyum zenginleştirme kapasitesini artırmasının, ülkenin nükleer programı hakkında endişeleri artıracağını ifade ediyor. Zenginleştirilmiş uranyum, hem nükleer enerji üretimi hem de nükleer silah yapımı için kullanılabilir.
İran yetkilileri, nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu ve IAEA’nın denetleme faaliyetlerine her zaman açık olduklarını savunuyor. Ancak IAEA, İran’ın nükleer programı hakkında şeffaf olmadığı ve denetçilerin çalışmalarını engellediği yönünde endişelerini dile getiriyor.
İran’ın uranyum zenginleştirme kapasitesini artırma planları, uluslararası toplumdan endişe verici tepkilerle karşılandı. ABD, planları “ciddi bir provokasyon” olarak nitelendirdi ve İran’ı nükleer anlaşmaya uymaya çağırdı. Avrupa Birliği ise planların “derin endişe” uyandırdığını belirtti.
İran’ın uranyum zenginleştirme kapasitesini artırma planları, ülkenin nükleer programı ve bölgesel istikrar için ciddi endişeler doğuruyor. Uluslararası toplumun, İran’ı IAEA ile iş birliği yapmaya ve nükleer programını barışçıl amaçlarla sınırlamaya ikna etmesi gerekiyor.