ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim beklentileri yüksek olsa da geçmiş veriler, bu adımların borsa performansı üzerinde her zaman olumlu etki yaratmayabileceğini gösteriyor.
ABD istihdam verileri ve Fed’in gevşeme eğilimi, işlemcilerin yıl sonuna kadar yaklaşık 100 baz puanlık faiz indirimi öngörmesine neden oluyor. Piyasalar, Fed’in Eylül ayında 50 baz puanlık bir indirime gitme olasılığını %50’den fazla olarak görüyor.
MarketWatch’a göre yapılan bir araştırma, Fed’in faiz indirimlerinin borçlanma maliyetleri artan şirketler için rahatlama sağlayabileceğini öngörüyor. Ancak tarihsel olarak bu indirimler, borsayı desteklemek için yeterli olmayabiliyor.
Finans şirketi TS Lombard GlobalData Araştırma Müdürü Andrea Cicione, her şeyin yaklaşan bir resesyon olup olmadığına bağlı olduğunu belirtiyor. Cicione bir müşteri notunda, “Düşük faizler genellikle durgunluğa doğru giden bir ekonomiye verilen yanıt olarak ortaya çıkar” diyor.
S&P 500 endeksinin 1984-2019 dönemindeki performansını inceleyen Cicione’nin ekibi, geçmiş Fed faiz indirimi döngülerini inceledi. Analiz, hisse senetlerinin ilk faiz indirimi sonrasında genellikle arttığını ancak sonraki haftalarda düşüşe geçtiğini gösteriyor.
İlk faiz indirimi sonrasında hisse senetlerinin yükselmesi için resesyondan kaçınmak şart. Durgunluk dönemlerinde yatırımcılar, hisse senetlerinden daha iyi performans gösteren tahvillere yönelebiliyor.
Öte yandan ABD’li yatırım bankaları resesyon olasılığını yukarı çekiyor. Goldman Sachs, ABD’nin resesyona girme olasılığını %25’e yükseltti. JPMorgan ise resesyonun yıl sonundan önce başlama ihtimalini %35 olarak öngörüyor.